Tüp bebek tedavisinde ilk hedef her zaman başarıdır. Tedaviye başlarken de sonlandırırken de amacımız başarı oranının % 100 olmasıdır.
Çünkü adı tedavi olup insanları bu kadar mutlu edecek sonuçların alındığı tek tedavi yöntemi tüp bebek tedavisidir.
Tüp bebek tedavisinde başarı birçok faktöre bağlıdır.
Tüp bebekte başarıyı etkileyen , başarı oranlarını artıran azaltan bu faktörler nelerdir ?
Tüp bebekte başarı oranları, insan psikolojisinden, yumurta, sperm, embriyo kalitesinden, anne – baba adaylarının yaşlarından, laboratuvar kalitesine, kronik hastalıklar olup olmadığına göre,
embriyo transferi kime nasıl yapılsına kadar, kaçıncı gün transferi, donmuş mu ? taze embriyo transferi mi ? birçok faktöre bağlıdır.
Bilimsel olarak tüp bebekte başarı oranları ortalama % 40 olarak verilir. Ancak bu rakamlar bahsettiğimiz faktörlere göre değişiklik gösterir. Örneğin yaşı genç, yumurtalık rezervi iyi, spermiogramda sorun olmayan çiftlerde bu yüzdeler daha yüksek iken, özellikle 40 yaş sonrasında başarı şansı azalır, 44 yaş ve üzerinde çok çok düşer.
Öncelikle tüp bebekte başarı oranı anne adayının yaşına, yumurta sayısı ve kalitesine bağlıdır. 35 yaş altında, amh değeri 1,1-3,5 ng/ml, fsh 10 un altında, yumurta sayısı normal olan kadınlarda tüp bebek tedavisindeki başarı oranları ile, 35 yaş üstü, amh seviyesi düşük, FSH hormonu yüksek, yumurta sayısı azalmış kadınlarda tedavide başarı oranları aynı olmayacaktır.
Erkek faktörde de spermiogram tamamen normal veya hafif kabul edilebilir sayı ve hareket azlıkları ile ciddi OAT ( oligoastenozoospremi ) veya teratozoospermi, azospermi vakalarında başarı oranları aynı olamaz.
Anne ve baba adaylarının yaşları ilerledikçe DNA hasarı arttığından, yumurta sayısı sperm sayısı az olabilir çok olabilir, ancak kalitede ve genetik yükte de artış olmaktadır, bir diğer önemli faktör de başarıda budur.
Yumurta toplarken elde edeceğimiz her bir fazla yumurta, özellikle düşük over rezervi olan, az yumurtalı ve 35 yaş üzeri hanımlarda başarı şansımızı artırır.
Tüp bebek tedavisi ezbere herkese aynı doz ilaçlar, aynı yöntemler, herkese taze transfer veya herkese donmuş embriyo transferi şeklinde yapılmamalıdır. Kişiye özel tedaviler o çiftlerin özelliğine göre planlandığı sürece, kullanılacak ilacın içeriğinden, ilaç dozlarına kadar, embriyonun transfer gününe kadar ayarlanmalı bu şekilde başarıya giden yol belirlenmelidir.
Klasik bir tüp bebek tedavisinin üzerine , başarıyı artıracak ek yöntemler de ihtiyacı olan çiftlerde uygulanmalıdır. Düşük over rezervi olan kadınlarda havuz yöntemi uygulanıp embriyo biriktirilip daha sonra donmuş embriyo transferleri planlanabilir. Daha önceden genetik sorunu tespit edilenlerde, tekrarlayan düşük veya tekralayan tüp bebek başarısızlığı olanlarda, 40 yaş üstü çiftlerde, pgd, array cgh, ngs dediğimiz embriyo biospileri yapılabilir.
Assisted hatching dediğimiz, transfer öncesi embriyo duvarını incelterek implantasyonu artırdığımız yöntemi biz kliniğimizde herkese uyguluyoruz.
Timelaps veya embiryoskop uygulamaları ile embriyo gelişimleri 24 saat canlı izlenebilmektedir. Ancak herkese uygulanması gerekmeyen bu yöntemler embriyo gelişimi transfer edilemeden birkaç kez duraklayan çiftlerde tercih edilebilir.
Mikroçip yöntemi sperm hücrelerinin gradiyent- yüzdürme tekniği ile en iyi spermlerin kullanılmasını amaçlar, yapılabilir ancak başarı şansına çok yüksek katkısı olup olmadığı tartışmalıdır. % 10 kadar bir katkı belki sağlayabilir uygun vakalarda mikroçipli aşılama veya mikroçipli tüp bebek tedavileri yapılabilir.
Tüp bebekte başarı için sağlıklı beslenme , özelikle hanımlarda fazla kilo ve kilo verme, sigara, fazla çay- kahve tüketimi, hareketsizlik , spor alışkanlığı , kronik hastalıklar, tiroid fonkisyon bozuklukları, demir eksikliği, iyot ve çinko eksiklikleri gibi birçok faktör tarafından etkilenmektedir.
Tüp bebek tedavisi bazı çiftlerde son tedavi seçeneği olabilir, ancak bazı çiftlerde ilk ve tek yöntemdir. Özellikle yumurta rezervi düşük ve ileri yaşta, zaman belki de en önemli başarıya etkide bulunacak faktördür. Bu yüzden bu gruptaki çiftlerin zaman kaybetmemeleri çocuk sahibi olabilmeleri için önemlidir.
Embriyo kalitesi ve transfer gününe gelecek olursak, 5. güne giden embriyoların en iyi embiryolar olduğunu biliyoruz, gebelik oranlarına da yansımaktadır. Ancak 3. gün embiryoları ile de gayet iyi gebelik oranları yakalanmaktadır.
Stresten uzak durmaya çalışmak ve tedavi öncesi, tedavi sırası ve sonrasında mümkün olduğu kadar rahat davranabilmek de başarı oranlarına pozitif etki ettiğini düşündüğüm en önemli faktördür.
Tedaviye karar verildiğinde veya gerek duyulduğunda önemli olan şey başkalarının gebelik oranlar değil, o çiftin mevcut durumu ve gebelik oranıdır. Bu yüzden hiçbir şekilde çevrenizden ve diğer kişilerin olası negatif sonuçlarından etkilenmeden, tedavide başarı oranını düşünmeden, bir kereden pozitif sonucun alınacağını ve sağlıklı bir gebelik sürecinin, sağlıkla sonlanacağını düşünerek tedavilere başlamanızı öneririm .