×

Gebelik Öncesi Muayene ve Danışmanlık

Gebelik insan hayatının en güzel dönemidir. Bu döneme hazırlık çoğu zaman hanımları heyecanlandırır, neler yapacaklarını, neler yaşayacaklarını merak ederler.

Gebelik öncesi sağlık problemleri olmayan hanımlarda da basit incelemeler yapılabilir. Bunlar jinekolojik bir muayene ile herhangi bir kist, myom, gebelik sürecini etkileyebilecek bulguların ortaya konması, smear testi ile rahim ağzının incelenmesi, risk faktörleri veya bilinen hastalıklar var ise bunlarla ilgili son durumların ortaya konmasıdır.

Normal Doğum

Ağrısız Normal Doğum – Doğal Doğum

Doğum şekli son yıllarda ülkemizde tartışma konusu olsa da, herhangi bir sorunu olmayan anne adaylarımızın doğum şekli normal doğumdur.

Normal vajinal doğum, anne-bebek duruş pozisyonu uygunsuzluğu, kafa çapı ve çıkım uygunsuzluğu, plasenta yerleşme bozuklukları (plasenta previa) , bebek kalp atışlarının düzensizliği gibi durumlar olmadığı sürece tercih edilecek yöntemdir.

Normal doğumda çekilen sancı – ağrı sebebiyle eskiden birçok anne adayımız sezaryen olmayı arzu etmekteydiler. Ancak epidural anestezi ile AĞRISIZ NORMAL DOĞUM yapma lüksümüz doğduktan sonra, altın standart epidural anestezi yöntemiyle ağrısı normal vajinal doğum olmuştur.

Doğum ekibi olarak, normal doğum takibi ve gebeliklerimizin mümkün olduğu kadar normal vajinal doğum ile sonlandırılmasını sağlamaktayız.

Tercihi doğal doğum olan anne adaylarımızın takibini de, doğum seyrine mümkün oldukça etki etmeden, doğum odasında da doğal doğum kurallarına uyarak normal vajinal doğum olarak gerçekleştirmekteyiz.

#doğumekibi

#sağlıkmutluluktur

Sezaryen Doğum

Normal vajinal yolla doğumun gerçekleşemeyeceği durumlarda, çoğul gebeliklerde başvurulabilecek doğum yöntemi sezaryendir.

Makat geliş, yan duruş, oblik duruş gibi pozisyon uygunsuzluklarında, iri bebek, kafa çapının büyük olduğu anne çıkımı- bebek başı uygusuzluklarında, plasenta previa gibi plasenta yerleşim bozukluklarında, bebek kalp atışlarının doğum takibi sırasında düştüğü fetal distress durumlarında, plasenta dekolmanı gibi acil durumlarda, doğum şekli sezaryen olmalıdır.

Gebelik süreci ve doğum, insan hayatının en güzel dönemleridir. Annemizim karnında büyümeye başlayan ailenin yeni bireyinin hareketlerinin hissedilmesi, büyümesinin izlenmesi ve doğumu kadar mucizevi bir doğa olayı yoktur. Bu yüzden de bilinçli bir çift doğumun şekline doktoru ile görüşerek karar vermelidir.

Hiçbir anne adayı ne zorla normal doğurtulabilir, ne de zorla sezaryen yapılabilir. Şartlar elverdiği sürece annemiz normal doğum istiyorsa bu süreç normal olarak sonlandırılır. Anne – bebek sağlığı açısından bir problem olduğunda tıbbi sezaryen kararı alınır.

Sezaryen doğum, ameliyat ile doğum demektir. Ancak iyileşme süreci kısa, hastanede iki gün geçirdikten sonra taburcu olunabilecek bir süreçtir.

Sezaryen, genel anestezi ile tamamen annemizi uyutarak, epidural veya spinal anestezi ile uyutmadan-bebeğimizin doğumunu yaşatarak da gerçekleştirilebilir.

#doğumekibi

Ultrasonografi

Ultrason ile gebelik muayeneleri, bütün anne baba adaylarının iple çektikleri, yavrularını görüp mutlu oldukları muayenelerdir.

Ultrasonografi ile gebelik muayeneleri 5. Haftada gebelik kesesinin izlenmesi, 6. Haftada kalp atışlarının duyulması ile başlar, gebelik takibinin gidişatına göre 3-4 hafta aralar ile devam eder.

Normal muayenelerde gebeliğin gidişatı ve bebeğimizin büyüme eğrisi takip edilir. Ayrıntılı ultrasonografi veya 2. Düzey incelemede genetik sonografik bulgular, kalp ve beyin taramaları, uzuvların incelemeleri, doppler ile kan akımlarının kontrolleri yapılır.

4 boyutlu ultrasonografi ise genellikle görsel olarak bize iyi görüntüler verir, bazı anomalilerin taramasında da yardımcı olur.

Dört Boyutlu Ultrasonografi

Dört boyutlu, renkli ultrason, çiftlerin sabırsızlıkla bekledikleri görüntülere ulaşmalarını sağlayabilir. Gebelik takibi sırasında, en renkli anla beşki de en heyecanlı anlar dört boyutlu inceleme ile bebeğimizin yüzünü görebildiğimiz anlardır.

Bu inceleme sırasında sadece yüz değil bütün vücut şekli, görüntüsü elde edilebilir. Dört boyutlu ultrasonu sadece yüz görmek için değil, bazı anomalilerin de tespiti için kullanabiliriz. Özellikle yüz şekli, sırt-omurilik bölgesi, karın bölgesi, kollar-bacaklar 4 boyutlu olarak incelenebilir.

Ancak karıştırılan durum ayrıntılı ultrasonografi ile halkımızın renkli ultrason tabiri ile bahsettiği 4 boyutlu incelemenin birbirinden farklı detaylar olduğudur.

Ayrıntılı ultrasonografi, 2. Düzey ultrasonografi olarak da bahsettiğimiz, perinatoloji uzmanları tarafından yapılan incelemedir. Rutin doğum takibinde yapılan ultrason incelemelerinden farkı, kalp, beyin, diğer organlar, genetik ultrason marker bulguları, bebeğimizin ve anne adayımızın bazı damar doppler akımlarının ölçümlerinin yapılmasıdır.

Genetik Tarama Testleri

Gebe kaldığını öğrenen anne adaylarımızın çoğunun, gebeliğin başından beri merak ettikleri, gebelik takibinde yapılan en önemli testler genetik tarama testleridir.

Klasik olarak bildiğimiz 11-14 haftalar arasında yapılan ikili test ile 16-18 haftalar arasında yapılan üçlü veya dörtlü testlerdir.

Son dönemlerde gebeliğin 10. Haftasından itibaren yapılabilen, anne kanından cffDNA dediğimiz, bebeğimizin DNA ‘sının incelenmesi ile klasik testlere ve bilgilere oranla çok daha yüksek yüzdeyle down sendromu ve diğer genetik sendromların riskleri belirlenebilmektedir.

İkili ve dörtlü testlerin beraber yapıldığı durumlarda bile tarama testinin yakalama yüzdesi %85 iken, cffDNA taramasıyla % 99 olarak pozitif vakalar yakalanabilmektedir. Bunun bize sağladığı fayda hem down sendromu olan gebelikleri atlama şanssızlığının çok düşük olması, hem de gereksi amniosentez yapılmasının önlenmesidir.

Sonuç olarak bu testler tarama testleridir, kesin tanılar için CVS veya amniosentez ile bebeğimizin kromozom yapısının ortaya konması gerekir.

Gebelik Takibi ve Yeni Gelişmeler

Gebelik sadece anne adayının ya da sadece bir kadının hayatının değil, çift olarak hem anne hem baba adaylarının yaşayacakları hayatlarının en güzel dönemidir.

Gebelik ve doğum takibi; hem hekim, hem de anne – baba adaylarının yaklaşımları gebeliğin bir hastalık olmadığı, insan hayatının doğal ve en güzel dönemlerinden biri olduğu kabul edilerek gerçekleştirilmelidir.

Belki de birçok gebelikte hiçbir takip yapılmasa bile sıkıntısız bebekler ve doğumlar olabilir. Ancak günümüzdeki yöntemlerle bile düzenli gebelik takibine rağmen ancak % 80 civarında bir sağlıklı bebek öngörüsü verebilmekteyiz. Bu yüzden gebelik takibi hem hekimler hem de çiftler için önemlidir.

Gebelikte çoğunlukla bebeklerimiz için tarama testleri, ayrıntılı ultrasonografiler yaparken, anne adaylarımızın da bazen gebelik öncesi, bazen de gebeliğe bağlı takip edilmeleri gereken hastalıkları veya rahatsızlıkları olabilir.

Gebelik öncesi veya gebelik yeni tespit edildiği zaman anne adaylarımız için rutin tarama testleri dediğimiz kan ve idrar testlerini, bazı önemli enfeksiyon taramalarını yapmaktayız.

( kan sayımı, tam idrar tahlili, tiroid fonksiyonları, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, hepatit taraması, toksoplazma, rubella-kızamıkçık, cmv taramaları gibi )

Gebelik takibi sırasında bizim toplumumuzda anne baba adaylarının kafasını en çok karıştıran konu çevreden duydukları veya okudukları farklı bilgilerdir. Halbuki bir gebelik takibinde eğer bir problem yok ise farklı yapılabilecek bir şey yoktur. Kullanılan kan hapı, vitamin, destek ürünlerindeki farklılıklar gebelik takibini değiştirmez. Gebelik bir hastalık olmadığı için kullanılan bütün ilaç mahiyetindeki ürünler destek amaçlı olarak verilmektedir.

Rutin bir gebelik takibi yaklaşık 6. Gebelik haftasında bebeğimizin ve kalp atışının izlenmesi ile başlar. Son adet tarihine göre erken veya geç döllenmeler burada bazı sapmalara yol açıp kafaları biraz karıştırabilir, ancak biraz sabır ve bekleyerek 10 gün içinde sağlıklı gebelikler ultrasonografide tespit edilir.

Sağlıklı bir gebelik takibinde, artık bütün anne adaylarının bildiği gibi bazı genetik tarama testleri ve ayrıntılı ultrasonografik incelemeler yapılarak doğuma kadar bebeğimizin % 80 civarında bir oranla sağlıklı olduğunu bilerek aylık takiplere devam edilir.

Genetik tarama daha çok down sendromu taraması için yapılan ikili ve dörtlü testler olarak bilinmektedir. Son dönemde perinatolojide bir çığır açacağını düşündüğümüz anne kanından bakılan, gebeliğin 10. Haftası itibariyle yapılabilen,anne kanındaki serbest DNA nın ( cell fetal free dna – cffDNA ) incelenmesi ile down sendromu riski % 99 lara kadar tespit edilebilmektedir. İkili ve dörtlü testlerin yerini zamanla alacağını düşündüğümüz bu testi artık birçok hastamızda uygulamaktayız.

Son dönemlerde tartışma konusu gibi gösterilen şeker yükleme testi ise rutin olarak yapılması hem anne hem bebek sağlığı açısından çok önemli ve yapılmasında hiçbir şüphe olmayan 24-28. Gebelik haftaları arasında yaptığımız bir tarama testidir.

Ayrıntılı ultrasonografi incelemeleri ise hem 3. Gebelik ayında hem de 5. Gebelik ayında yapılabilir.

Kan uyuşmazlığı atlanmaması gereken bir diğer önemli konudur. İlk gebeliklerde doğumdan sonraki 72 saatte, daha sonraki gebeliklerde 28. Haftada kontrolü yapılarak hem bu haftada hem de doğum sonrası uyuşmazlık iğneleri yapılmalıdır.

Sağlıklı taramalardan sonra gebelik takibinin amacı bebeğimizin sağlıklı ve haftasına uyumlu gelişiminin takibini yapmak, anne adayımızın gebeliğe bağlı bir sıkıntı yaşamamasını, gebelik öncesi bir hastalığı varsa onun da kontrol altında tutulmasını sağlamaktır.

Ultrasonografide özellikle ilerleyen haftalarda takip ettiğimiz durumlar bebeğim geliş pozisyonu, amnion sıvısının miktarı, plasentanın yerleşim yeridir. Bu tespitler doğum şeklini ve zamanını etkileyebilirler. Bebeklerimizin % 95 i baş gelişi olarak yerleşir ve normal doğuma müsade ederler.

Makat gelişi, yan duruşlar, plasentanın rahim ağzını kapattığı plasenta previa durumları, anne ve bebeği sıkıntıya sokan herhangi bir durum yok ise doğum şekli her zaman normal olabilir.

Altın standart olarak tavsiyem her zaman epidural anestezi ile ağrısız doğum olmaktadır.

Hamilelikte ve Doğumda Doğum Psikoloğu

Doğum psikoloğu doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrasında özellikle annelere psikoterapötik destek sunan kişidir. Hamilelik sürecinde hormonlardaki değişikliklerin de etkisiyle bilinçaltı süreçler ortaya çıkabilmektedir. Doğum psikoloğunun amacı doğum öncesi anne adayı ile doğum sürecini etkileyebilecek hem bilinçaltı hem bilinç düzeyindeki negatif bilgileri ve tecrübeleri ile çalışıp doğum ve doğum sonrası ortaya çıkabilecek olası negatif sonuçları önlemeye çalışmaktır.  Doğum anının bilinçaltı bir evrede gerçekleşmesi ve doğum anında bulunan herkesin özellikle de anne ve bebeğin bu tecrübeden en az olumsuzlukla çıkması doğum psikoterapisinin en önemli hedeflerinden biridir.

Hamile ve Doğum Psikoloğunun Görevleri:

  • Gebe kalmadan önce kadın ve erkeğin ebeveyn kalma  sebeplerini araştırır. Anne baba rolüne geçmeye hazırlık gebe kalmadan önce başlarsa çok iyi olur.
  • Gebe kaldıktan sonra gebeliğin çeşitli dönemlerindeki psikolojik dalgalanmaları inceler ve gebe ile bunların açık ve net paylaşılması önemlidir.
  • Gebenin kendi doğum hikayesini paylaşır ve üzerinde çalışılması gerekenler çalışılır. Özellikle gebenin doğum travması varsa doğuma girmeden çözülmesi önemlidir.
  • Gebenin eşi ile ilişkisine bakılır. Gerekirse ilişkinin kalitesine destek olunur.
  • Gebenin kendi ve eşinin ailesiyle ilişkisi incelenir, kendi ailesiyle ilişkisinde bir sorun var ise doğuma kadar çözülür.
  • Gebenin doğumun kendisi veya doğum sonrası ile ilgili kaygıları varsa korkuları giderilir.
  • Gerekirse telkin, hipnoz çalışmaları ile gebenin gevşemesi ve doğuma hazırlanması sağlanır.
  • Gebenin ve babanın doğumdaki ihtiyaçları, istekleri, doğum tercihleri sıralanır.
  • Baba adayı ile görüşme yapılır, doğuma girse de girmese de genel olarak eşine olan desteği önemlidir. Doğum esnası ve doğum sonrası ile ilgili baba adayının da varsa endişeleri ortadan kaldırılır.
  • Gebenin özellikle annesi ile ve / veya ailedeki en yakın kadınlarla ( abla, kardeş, görümce)  tanışır, gebe ile ilişkileri  ve doğumla ilgili onu etkileme derecelerine bakılır. Doğum anı ve mahremiyetle ilgili bilgilendirme yapılır. Gebenin ve baba adayının ihtiyacına göre ailelerin ne zaman hastaneye çağırılacağı, nasıl çağırılacağı anlatılır, doğum takımının çalışmasından, ebe, doktor ve doğum psikologunun ayrı ayrı görevlerinden bahsedilir.
  • Tüm hamilelik boyunca doğumda gebenin, doktorun, ebenin işine yarayacak tüm bilgileri sonradan analiz etmek için toplar.
  • Hamilelik boyunca gebenin doktoru ve ebesiyle olan ilişkisini de dengeler.
  • Doğum esnasında ortaya çıkabilecek herhangi bir tıkanıklık, doğumun uzaması, doğumun durması gibi durumlarda o hamilelik sürecinde elde edilen bilgileri doğumun yararına kullanmaktadır. Bazen küçük seanslar, gevşemeler, zihin alanı gibi çalışmaları yaptırarak doğumu durduran, akışını bozan durumlara müdahale etmektedir.
  • Tüm doğum sürecinde gebe ile birlikte olan doğum psikoloğu gebenin tüm sürecini ve gelişimini takip eder ve hem kadının hem babanın hem ailenin, hem de en önemlisi bebeğin tüm olumsuz deneyimlerden en az etkilenmesini sağlamaya çalışır. Bu desteğin kalitesi, annenin doğum sonrası kendi ve bebeği ile ilgili duygularını etkileyerek doğum sonrası sık görülen hüzün ve depresyon süreçlerini azaltıp  bebeğiyle oluşan bağlanmanın kalitesini arttıracaktır.
X